– Ahh o dış güçler yok mu, bütün sorumlu onlar.
– Usta karıştırıyorsun galiba eskiden CEHAPE derdik
– Yok yok bu iş CEHAPE yi aşar, bunun sorumlusu dış güçler.
Bugünün dış güçlerini şöyle bir hatırlayalım, Erdoğan daha hiçbir görev ve makamı yokken, hatta cezaevindeyken o dış güçler sürekli Erdoğanı ziyaret ediyor ve moral veriyorlardı.
AKP ilk seçiminde %30 un üzerinde oy alarak tek başına iktidar olmuştu. Bugünün dış güçleri AKP yi ve Erdoğanı öve öve bitiremiyorlardı, hatta yıllar sonra Türkiye Ortadoğu da model ülke olarak lanse edilecek ve BOP eş başkanı olacaktı.
Ahh o dış güçler yok mu? Türkiye de katma değeri yüksek hiçbir üretim yokken, Devletimize, bankalarımıza ve diğer özel sektörümüze 10 milyarlarca doları neredeyse hiç talep etmeden verdiler, hem de çok düşük faizle.
Yine aynı dış güçler ülkemizin milli varlıklarının satılması için AKP hükümetine talimatlar verdi ve talimatlar aynen yerine getirildi. Yani ülkemize döviz hem Bugün dış güçleri tarafından düşük faizli kredi olarak ülkemize verildi, bununla birlikteözelleştirme ile satılan yerlerin parası hazineye gelir oldu. (aradaki komisyonlara girmiyorum)
Yurt dışından bulunan düşük maliyetli döviz kredilerini alan bankalar, vatandaşa düşük maliyetle kredi dağıtma yarışına girdi ve ülkemizde lüx tüketimin önü açıldı, eskiden serçe ye binemeyen vatandaşım o dönemde BMV lere Mercedeslere binmeye başladı, hatta hiçbir sorunu yokken sadece modeli düştü diye 2 yılda bir arabasını yeniledi. Yine Teknolojiyi çok seven toplumumuz Cep telefonları için 10 milyrlarca dolarını harcamaktan geri durmadı, çünkü daha iyisi daha hızlısı çıkınca eskisini kullanmak bize yakışmazdı.
Peki vatandaş bunları yaparken devletimiz ne yaptı?
Alınan krediler ve özelleştirme yoluyla gelen paraların tamamı yatırım olarak lanse edilen yollara, altyapılara ve inşaat için harcandı. Dikkat edin Köprüler otoyollar, havaalanları, şehir hastaneleri yapıldı demiyorum zira onlar için devlet para harcamadı, dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş ve örneği olmayan yap işlet devret ile yapıldı bundan sonra ödemeye başlayacağız. (Garantiler dolarla verildiği için önümüzdeki dönemde fiyatları siz düşünün)
Kısacası devletimizin de katma değeri yüksek bilime dayalı, teknoloji yatırımları ve ciddi bir üretimi hiç olmadı.
Kısacası bu ülkemize akan hazır parayı, ülkemin vatandaşı hep birlikte yedi, tıkanana kadar yedi, (Biz yemedik diyenler çıkabilir, ben genele yazıyorum) Dünya üzerindeki Bu para bolluğunu bilmeyip ülkenin ekonomisinin iyi gittiğini siyasi iktidarın istikrarına bağlayanlar da oldu, Erdoğanın bu işi çok iyi bildiğini ülkenin uçtuğunu düşüneneler, hatta Batı bizi kıskanıyor Süper güç olduk diyenler bile oldu, hala da var.
Şöyle geri çekilip onların değimi ile büyük resme baktığınızda aslında her şey net gözüküyor, bugünün bizi yıkmaya çalışan dış güçlerinin örnek lider olarak gösterdiği Erdoğan hükümetleri döneminde Ülkemize verdiği ve sağladığı krediler artık kesildi ve geri ödemeler de çevrilemeyecek seviyelere ulaştı.
Şunu soran olabilir, geri ödemeler yeni mi başladı? Tabiki hayır
İlk günden beri geri ödemeler vardı, fakat sıcak para akışı ve borçlanma maliyetleri düşük olduğu için ülkeye giren sıcak para ile vadesi gelmiş borçların ödenmesi hiçte zor değildi, çünkü vadesi gelmiş ödemeniz gereken borç taksidinizden daha fazla sıcak para ülkeye giriş yapıyordu. Yani kartopu yuvarlanmaya başlamıştı, yuvarlandıkça büyüyerek yoluna devam edecek ve yıllar sonra kontrol edilemeyecek büyüklüğe ulaştığında önüne geleni yıkıp geçecekti, bugün o günlerin habercisi gibi.
Peki şimdilerde ne oldu?
ABD nin dolar musluklarını tüm dünyada kısması ve neredeyse bütün ülkelerle aramızın bozuk oluşu, ülkemize sıcak para akışını durdurdu. Gündemdeki diğer siyasi konular bu işin sadece kıvılcımını başlatıyor, papaz olayı , ambargolar . . .
Peki satacak bir şeyler de mi yok? satalım borcu çevirelim diyenler çıkabilir,
Yok kardeşim bu ülkenin ekonomik yapısını bu şekilde sürdürebilecek nitelikte satacak bir şeyler kalmadı. Zaten sizin paraya ihtiyacınız olduğunu ve ekonominizin bittiğini gören yabancı yatırımcı yarın daha ucuza alacağı bir varlığı bugün neden pahalıya alsın? Onlar bu hesapları bizden çok daha iyi yapıyorlar.
Birkaç cümle ile özetleyeyim;
AKP iktidarının göreve geldiği yıllarda dünya piyasalarında bol olan likitide den Türkiye ye ayrılan borç paralar, ülkemizi yıllarca istikrarlı bir ülke olduğumuzu zannettirdi. Halbuki borçla yaşıyor ve en kötüsü aldığımız bu borcu üretime dönük değil tüketime , lüx mallara ve hiçbir geri dönüşü olmayan betona inşaata yatırdık.
Ülkemizin mevcut ekonomik yapısı, içine düştüğümüz borç sarmalını çevirebilecek bir durumda değil. Açık konuşayım bu, bugünün sorunu da değil, fakat AKP iktidarı 16 yıldır bu ülkeyi yönettiği için sorumluk kendilerinde, doğru bir ekonomi yönetimi ile yurt dışından sağlanan ucuz maliyetli krediler üretime dönük kullanılsaydı, lüx tüketim yada betona yatırılmasaydı, emin olun şimdilerde işsizlik için bu rakamları konuşmuyor olacaktık, yurt dışından para bulmaya çalışmıyor olacaktık, aldığımız borç paralar piyasada dolaşımda olacağından geri ödemelerde sorun olmayacaktı, yıllarca keyfini sürdüğümüz israfta sınır tanımadığımız, memleketimiz için, cefa çekme zamanı geliyor. Hazırlıklı olun, hayal ettiğinizden çok daha kötü bir durumla karşılaşabiliriz.
Zira YEDİĞİMİZ HURMALAR, TIRMALAMAYA BAŞLADI.
Bu durum, Papazı vermekle düzelecek bir durum değil.
